Bir Horon Masalı El, Ele tek yürek, tek horon halkası
Aclan Sezer Genç
BİR HORON MASALI
EL,ELE TEK YÜREK, TEK HORON HALKASI
Nasıl başladı!
Babam Ali Genç’in zoruyla 9 yaşında iken tanıdım Horonu. İstanbul’da doğdum, Köy, Kemençe, Karadeniz görmedim, fakat kültürüne bağlı bir babanın ekonomik zorlukları nedeniyle Horon öğrenmeye başladım. Babam, gerçek anlamda çok gösterişli ve coşkulu, Horon ve Bıçak Horonu oynayan, türküleriyle İstanbuldaki Karadenizlilerin hasretini gideren zamanın en iyi yöre sanatçılarından biriydi. Rahmetli Bahattin Çamuraliyi alarak Cibali Deki yorgancı dükkanının ardiyesine beni ve kardeşlerimi sokarak -ya’! Kızılcık yorgan çubuğu sevgisi! ile sopayı yersiniz, ya da horon öğrenirsiniz- diyerek 9 yaşında horona ile tanıştık. Babamın amacı neydi? Kendisi ayda kazandığı parayı o zaman Elmadağ'daki Hilton Otelinde geceleri horon oynayarak bir haftada kazanınca elindeki malzemeleri (çocuklarının) işleyerek kazanca dönüştürmek için asla pes etmeyen yapısıyla elinden geleni, sopalı veya sopasız yapacaktı, yaptı da 🙂
Hiç unutamam Cibalideki komşumuzun düğününde kendi türküleri söylemiş, bizi sahneye çıkarmıştı. Ben, Özer , Faruk , Rahmetli Osman ve Taylan sahnedeki halim hala gözümün önünde Bahattin Çamurali nefis çalıyor sahnedeki malzemeler bizler piyanonun tuşları gibi hepimiz ayrı oynuyor yaşımız ve komşuluk ilişkileri gereği alkış tufanına tutuluyorduk. (1) Artık sahneler bizimdi, zamanın organizatörleri semtlerin çocuklarını sünnet ettirmek ve aynı anda konser düzenlemeyi bir arada yapıyorlardı. Yazlık Sinemalar afişlerle donatılıyor , sanatçıların kağıttan afişleri beyaz uçurtma tutkalıyla her yere ve konserin olacağı sinemaya boy, boy yapıştırılıyor, afişler bir arabanın arkasına, evlerden gözükmesi için tavanına basılarak insanları düğüne ve dolayısıyla konsere davet etmek için reklam yapıyorlardı. Fakir çocuklar bedava sünnet olurken, konsere gelenler sinemaya girerken sanatçıların parasını ödeyerek organizatörlere çok para kazandırıyorlardı.
Konserler ve gazinolar Karadenizlilerin çokluğu nedeniyle “Karadeniz Folklor Ekibi” olmadan eksik ve yavan kalıyordu. Bizlerde sanatçı sıfatına girmiştik, öyleki Almanyaya gidebilmek için Sanatçılar derneği'nden Sanatçı Kartı çıkartarak vize alabilmiştik. Sanatçıların yanında boy boy yukarıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi Fahrettin Dilaver ve Saffet Genç ve babam Ali Genç ile olan afişlerimiz konser alanlarını süslüyordu. Herkesi bir adı vardı babamda bize bir ad bulmuştu “ Genç Kardeşler Karadeniz Kartalları “ Babam Ali Genç sahnelerde Karadeniz Türküsü söylüyor onlar ile coşan seyirci bizler ile Karadenize olan hasretlerini gideriyorlardı. Düğün, Konser dışında birde hali vakti iyi vatandaşları gittiği Gazinolar vardı
O zamanlar ; Lunapark, Yenikapı Gar, Yenikapı Çakıl, Bebek Belediye , Maksim, Caddebostan (Migros'un olduğu yer) Maksim, Tepebaşı, Kazablanka-Tepebaşı, Gazinolarının yanında Kervansaray, Cumhuriyet Pavyon, Foliberjer, Hisar Gibi Gece kulüpleri vardı. Gece kulüplerinin programları kendileri tarafından oluşturuluyor, Kervansaray da Karadeniz Ekibi ve Konya Ekibi, Turistler korkana kadar da Bursa Kılıç Kalkan Ekipleri sürekli gösteri yapıyorlar ve o işletmenin işçisi olarak yıllarca çalışıyorlardı. Bir tek Karadeniz ekibi vardı babam Kardeşleri amca çocukları ve akrabalarıyla birlikte yürüttükleri. Onu adı da Karadeniz Ekibiydi. Daha sonraları işlerin çokluğu ve araya paranın girmesiyle Karadeniz Ekibi birbirinden ayrılıyor, Babamların ekip adı “Genç Kardeşler Karadeniz Ekibi” diğerlerinin adı da “Karadeniz Ekibi “ olarak kalıyordu. Lunapark, Yenikapı Gar, Yenikapı Çakıl, Bebek Belediye , Maksim, Caddebostan (Migros'un olduğu yer) Maksim, Tepebaşı, Kazablanka-Tepebaşı, Gazinolarının programlarını aklımda kaldığı kadarıyla “Şinasi Çiçek”, “Zeki Tükel”, “Haydar Kekeç”, gibi Sahne organizatörleri yapıyor, Karadeniz Ekipleri de bu Gazinolarda ye devamlı , ya da extra (çağırdıkları zaman gittikleri tek iş / gösteri ) çıkıyorlardı.
Yazlık Sinema konserleri akşamdan başlıyor,aynı organizatöre bağlı olarak sırasıyla, Küçükköy,Tepebaşı, Salacak ,Kartal , Pendik, Gölcük ve sabaha karşı İzmit Kültür sinemasından son buluyor o zamanlar otoban olmadığı ve araçların eski olmaları nedeniyle çok yorucu bir yolculuktan sonra gün ağarırken eve dönüyor şişen ayaklarımız nedeniyle çizmeler ayaklarımızdan çıkmayarak Rahmetli Annemi çok uğraştırıyordu. (2)
- Tolga, Sadık, Baha, Ayhan, Eren ‘i Soldoy Ekibi yapmak için dört sene bıkmadan usanmadan çalıştırmış Davul-Zurna ile hiç oynatmamıştım. Kostümler en güzelinden yapıldı ve Soldoyluların düğününde ilk kez sahneye çıkacaktık Davul-Zurna nefis çalıyor benim yetiştirdiğim ekipte piyano tuşları gibi yere ayrı basarak oynuyordu.
- Köprü yok! Marmara Körfezi konserleri nedeniyle arabalı vapur da sıra beklemeler başlıyor işlere yetişmek için telaşımız artıyor para kaçacağı için babamın siniri tepesine gelirken bizde bundan eğlence çıkaracak fırlamalıklar peşinde koşuyorduk.
Yorumlar
Yorum Gönder